Koleksiyonluk Dionaea Kultivarları: Sabır, Seçicilik ve Biraz Takıntı

Koleksiyonluk Dionaea muscipulalar, dışarıdan bakıldığında sadece farklı renk veya form gibi görünebilir. Ama aslında her biri, yüzlerce hatta binlerce tohum arasında seçilmiş ve yıllarca dikkatle gözlemlenmiş bireylerdir. Biz bu üretimleri yaparken sabit özellikler arıyoruz: aynı renk tonunun sezonlar boyu korunması, formun bozulmaması, kapanların karakteristik yapısının bireyden bireye aynı kalabilmesi. Bu sabitliği yakalamadan hiçbir bireye isim vermiyoruz.

Tohumdan çıkan her birey bir ihtimal. Ama bu ihtimallerin çoğu klasik görünümlerle sonuçlanıyor. Yine de yılmadan yüzlerce fideyi büyütüyoruz. Minicikken fark edilmeyen detaylar, aylar sonra belirginleşiyor. Renkler değişiyor, kapanlar uzuyor, bazen de hiçbir şey olmuyor. Sıradışı olanı fark ettiğimizde, hemen klonlayıp izlemeye başlıyoruz. Aynı formu birkaç sezon boyunca koruyorsa, artık o birey bizim için özeldir.

Ama özel olması yetmez. O formu yaşatabilmek için başka zorluklar başlar. Çünkü kultivar dediğin şey tohumla değil, birebir klonlanarak çoğaltılır. Yani o nadir formu üretmek, aslında onu defalarca kopyalamak anlamına gelir. Ve her klonlama aşamasında dikkat ister. Kök boğazı ne kadar sağlam? Rizomdan ne kadar verim alırız? Yeni fide ne zaman ayrılmalı? Bunların cevabı her bireyde farklıdır. Doku kültürü kullanmıyoruz, çünkü biz her bitkinin karakterine tanık olarak büyümesini istiyoruz.

İşin aslı, bu bitkiler sadece görsel olarak değil, üretim süreciyle de koleksiyonluktur. Her biri zamanın, emeğin ve dikkatli gözlerin eseridir. Onları saklıyoruz, izliyoruz, zaman zaman isimlendiriyoruz. Hepsine birer "canlı karakter" gibi yaklaşıyoruz çünkü bizce gerçekten öyleler. Küçük farklılıkları büyütmenin ve anlamlı kılmanın bir yolu bu: sabır, seçicilik ve biraz takıntı.

Yeni varyeteleri aramaya devam ediyoruz. Belki bir tanesi senin de gözünden kaçmaz. Belki senin bahçende, saksında, karşımıza çıkan bir form olur. Çünkü bazen en değerli olan, hiç beklemediğin anda belirir. Ve biz onu tanıyacak gözlerle bakıyoruz artık dünyaya.